Mobil | Tarsus Ekspres

CHP Tarsus Belediye Başkan Adayı Bozdoğan sessizliğini bozdu

CHP Tarsus Belediye başkan adayı Haluk Bozdoğan, sessizliğini bozarak uğradığı ihaneti açıkladı.

CHP Tarsus Belediye başkan adayı Haluk Bozdoğan, sessizliğini bozarak uğradığı ihaneti açıkladı.

Bozdoğan, yaptığı yazılı açıklamada, 30 Mart Yerel seçimlerinde Tarsus Belediye Başkan adayı olduğunu ve CHP olarak seçimleri kaybettiklerini hatırlatarak,’’ Bunun birçok nedeni olabilir. Ama asıl önemli olan partililerin partisine, adayına, sandıklara ve en önemlisi oylarına sahip çıkmasıdır. Bir parti ve adayı diğer parti ve adaylar karşında kaybederse, bu seçim yarışının doğal bir sonucu olarak karşılanır. Ama parti ve aday içeriden bir yara alırsa işte bu anlaşılmaz bir şeydir ve CHP’de yaşanan tam da budur. Şu aralar en çok duyduğum cümle “halk ihanet etti” oluyor ve ben buna kesinlikle karşı çıkıyorum. Bence halk üstüne düşeni fazlasıyla yaptı.’’görüşlerine yer verdi.

Bozdoğan,açıklamasında şunları kaydetti:

‘’CHP’de binlerce insan, kadın, erkek, genç, emekli seçimlerde partimiz için çalıştı. Bu kentin aydınları desteğini verdi. Farklı etnik kökenden emekçi binlerce insanın desteğini aldık. Ama parti içinden gelen ihanet CHP’ye bu kentte yerel yönetimi kaybettirdi.

30 Mart Yerel Seçimlerinde Tarsus’ta CHP’ye halkımız tarihinde aldığı en yüksek oyu (8 bin iptal ve 22 bin seçime katılım olmamasına rağmen) vermiştir, ancak parti, içindeki ihanetçiler yüzünden kaybetmiştir. CHP’de milletvekilliği yapmış, çeşitli dönemlerde yöneticilik yapmış, belediye başkan aday adayı olmuş sözde partililerin ihaneti partimize seçim kaybetmiştir.

Asıl hazin ve acı olan budur. Ben Tarsus halkına inandım ve güvendim. Halkımız bizi desteklemiştir. Ne yazık ki, CHP içeriden yıkılmıştır. Halkımız da, tarih de, bu ihaneti unutmayacaktır. CHP’ye ihanet edenler istifa edip partiyi terk etmeli ve ait oldukları yerlere gitmelidirler. Partinin ilgili kurullarında da bu ihanet soruşturulmalı ve gereken yapılmalıdır.

Bu bir utanç tablosudur. Bu tablo ihanet edenlerle, bunlara prim veren anlayışlara aittir. CHP ilçe yönetimi, 20 yıllık  belediye yönetimine karşı tek ciddi bir muhalefet yapmamıştır. Parti iç çekişmelerle uğraşmış, örgütlü gücünü arttırmak için çalışmamış ve kentin ilerici değerlerine sahip çıkmamıştır.

Onun bunun adayı olmadığımı, paranın adayı olmadığımı, halkın adayı olduğumu gittiğim her yerde vurguladım. Temiz ve ahlaklı siyaset yaptım. Zira “Ahlak” dinlerin ve inançların ortak paydasıdır. Dürüstlüğü demokrasinin can damarı kabul ettim ve dürüstlükten ödün vermedim. Bir cemaatin isteğine “Şerefsizce kazanacağıma, şerefimle seçimi kaybetmeyi yeğlerim” diyerek kazanca karşı onurumu tercih ettim. Onuruyla kaybedenlere saygı duyulmasını beklemek de en doğal hakkımdır.

Gelinen noktada Tarsus’ta halk değil rant kazandı. Kaybeden Tarsus’tur. Bu kentin geleceğidir.

Bu seçimi kişi ya da grupların çıkarı kazandı, ırkçılık ve gericilik kazandı. Kaybeden halk oldu. Tarsus aydınlık geleceğini bir süreliğine de olsa kaybetti. emek kaybetti, sermaye kazandı.

Bir zamanlar sosyal demokratların kalesi olan Tarsus, yanlış politikalar ve iç çekişmelerin sonucu bir kez daha kaybetmiştir.

Seçimlerde yola çıkarken vurguladığımız bir sloganımız vardı; “Aydınlığın kenti Tarsus’u yaratacağız” diyorduk. Bugün yine aynı şeyi söylüyoruz. Benim, bizim mücadelemiz daha bitmedi. İdeallerimizi, amaçlarımızı gerçekleştirene kadar, bu kenti ilerici aydınlık bir kent yapana kadar sürdüreceğiz. Tarsus’un yeniden halkçı ve aydın değerlere sahip ilerici bir kent olacağına dair umudumuzu ve inancımızı yitirmiş değiliz.

Tarikatlara, cemaatlere bel bağlamadan, rantçılara, müteahhit zihniyetine prim vermeden halkımızla birlikte mücadele edeceğiz.

Bu topraklarda sol cephenin genişlemesi gerekiyor. İşçisi, emekçisi, kadını, genci ve aydınıyla Tarsus’ta solun yani halkın güç kazanması gerekiyor. Önce bunu başarmamız lazım. Güçlenen bir sol, geleceği de elinde tutar.

Hiçbir kişisel çıkar beklemeden, sadece toplumun ve kentin ortak sorunları için ve bu kenti kazanmak için birlikte olabileceğim dürüst, ilkeli insanlarla siyasi mücadeleye devam edeceğim.

Seçimi kaybetmemizin arkasından bana yöneltilen en büyük eleştiri olan meclis listesi konusuna da bir açıklık getirmek isterim. Meclis listesi genelgede yazıldığı üzere, il başkanı, ilçe başkanı, büyükşehir belediye başkan adayı, ilçe belediye başkan adayı ve bölge milletvekilinden oluşan 5 kişilik bir ekip tarafından onaylanmıştır. Seçim süreci boyunca gelen tüm destek mesajlarının yanı sıra telefonuma gelen ve bazen hala açıp aynı hayretle okuduğum mesajlardaki meclis 1. Sıra ve ilk on için gelen yüksek para tekliflerini, aday olamadığı için köy köy gezip karşı propaganda yapan sözde partilileri, beni aday yaptıklarını ilan edip övünen bazı yönetici ve partinin genel merkezindeki ileri gelenlerini durup bu seçimi nasıl kaybettirdik diye düşünmeye ve istifaya davet ediyorum. Bu insanların her ne kritik görevde olurlarsa olsunlar gerçek CHP’li, gerçek sol değerler sahip siyasetçi olduklarına inanmıyorum.

Bu siyasi mücadelenin bir sonraki durağı gelecek yıl yapılacak genel seçimlerdir. Tarsus ve ülkemiz için çıktığımız yolda ilerlemeye devam edeceğim, devam edeceğiz.’’

Copyright © 1980 | tarsusekspres.com.tr
Tüm Hakları Saklıdır.