33.Tarsus Üzüm ve Kültür Festivali binlerce kişinin katılımıyla coşkuyla kutlandı.

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz,  bu yıl 33.’sü gerçekleşen Tarsus Üzüm ve Kültür Festivali’ne katıldı.

Mersin Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamaya göre Tarsus Ziraat Odası tarafından düzenlenen ve 27 Aralık Stadyumu’nda gerçekleşen festivale Tarsus Kaymakamı Hasan Göç, Çamlıyayla Kaymakamı Gülhani Ozan Sarı MHP Mersin Milletvekili Mehmet Şandır,  CHP Mersin Milletvekilleri Ali Rıza Öztürk  ve Aytuğ Atıcı, CHP 22. Dönem Mersin Milletvekili Ali Oksal,  Tarsus Belediye Başkanı Şevket Can, Tarsus Ziraat Odası Başkanı Ali Ergezer ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Tarsus’un, ülkemizin en önemli üzüm yetiştiriciliği yapılan yerlerinden birisi olduğunu belirten Başkan Kocamaz, Büyükşehir Belediyesi olarak, Mersin genelinde düzenlenen bu tür etkinlikleri maddi olarak destekleme kararı aldıklarını söyledi.

Amaçlarının, etkinliklerin hem organizasyon olarak, hem de içerik olarak daha dolu, daha etkili hale gelmesine katkıda bulunmak olduğunu kaydeden Başkan Kocamaz,şunları kaydeti: “Ziraat Odamızın rakamlarına göre yılda 400 bin ton üzüm üretilen Tarsus’u, bu alanda da ülkemizin önemli markalarından biri haline getirmek istiyoruz. Üzüm ve Kültür Festivali’ni, bu bakımdan önemli bir etkinlik olarak görüyorum. Festival ve benzeri etkinliklerin, şehirlerin kimliklerinin oluşumunda, kurumsallaşmasında çok önemli işlevleri olduğuna inanıyorum. Bu bölgenin en eski, en kıdemli etkinliklerinden olan Tarsus Üzüm ve Kültür Festivalimizin de, bu bakımdan daha ileriye gitmesini, daha etkili hale gelmesini temenni ediyorum” dedi.

Mersin’in geleceğiyle ilgili hazırlamış oldukları projelerde, Tarsus’un çok önemli ve kritik bir yeri olduğunu vurgulayan Başkan Kocamaz, Tarsus’un potansiyelini ve sorunlarını çok iyi bildiğini söyledi. Başkan Kocamaz, “Büyüyen, gelişen, üreten ve her bakımdan cazibe merkezi haline gelen Tarsus’un, Mersin’e yapacağı katkıyı en üst seviyeye çıkarmamız gerekir. İnşallah, önümüzdeki dönemde, belediyesinden meslek odalarına, özel sektöründen sivil toplum kuruluşlarına kadar tüm Tarsus’la işbirliği, el birliği, güç birliği halinde çalışacağımızı da bilmenizi istiyorum. Kadim medeniyetlerin tümünün de izlerini, mirasını barındıran Tarsus’u, Türk Asrı olacağına inandığımız 21’inci yüzyılda inkişaf edecek yeni Türk Medeniyetinin de en önemli merkezlerinden biri haline getirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

 “Mevzubahis Türk Milleti ise, Türkiye ise gerisi teferruattır” diyen Başkan Kocamaz, mevzubahis Adana'dan Antalya'ya kadar tüm Mersin olduğunda da gerisinin teferruat olduğuna inandıklarını kaydetti. Konuşmasında, Mersin’in sorunlarına değinen Başkan Kocamaz, “Maalesef bu alicenap ifadeyi içine sindiremeyen, kendi şahsi veya zümre çıkarını Mersin’in önüne koyan insanlar var, gruplar var. Bugün Mersin’in önündeki en büyük sorun işte budur. Türkiye’nin en önemli sanayi, tarım, turizm bölgelerinden biri olacaksınız. Deniziyle, limanıyla, toprağıyla, dağıyla-taşıyla, en önemlisi insanıyla gerçekten muhteşem bir potansiyele sahip olacaksınız. Ama bütün bu zenginliğin içinde bunca sıkıntıyla, bunca dertle, bunca sorunla uğraşacaksınız. Mersin’e, Mersinli’ye yazıktır” şeklinde konuştu

Mersin’in en önemli sorununun, uzun zamandır vizyon sahibi yöneticilere, siyasi liderlere sahip olamamış olması olduğunu ifade eden Başkan Kocamaz, “Hayalleri olmayan, sadece günübirlik çıkarların, günübirlik bir yaşantının peşinden koşan insanların, Mersin’in ufkunu açabilmeleri mümkün değildi, nitekim öyle de oldu. İnşallah, 30 Mart’ta bu dönem sona erdi. Mersin’in artık geleceğe ilişkin hedefleri var. Bu hedefleri hayata geçirmek için gerekli planları, programları var. Mersin, sadece idari olarak değil, gerçek anlamda bir Büyükşehir olma yolunda kararlı adımlarla ilerlemeye başladı. Gelecek 5 yılımızı aydınlatan, yol haritası dediğimiz planlarımız, programlarımız hazır. Bunları adım adım uygulamaya başladık. Bunun somut sonuçlarını da yakın bir tarihte hayata geçiriyoruz. Tempomuzu her geçen gün artırarak, karşımıza çıkan engelleri birer birer aşarak hedefimize doğru yürüyoruz. ‘Mersin’in Geleceğini Birlikte Kuralım’ diyerek çıktığımız bu yolda, verdiğimiz her sözün takipçisi olarak, Mersin’i, altyapısı, çevresi, insanıyla Türkiye’de ve dünyada örnek alınan, gıpta edilen bir şehir haline getirmek için yoğun bir gayretle çalışıyoruz. İnşallah yaptığımız işler, ortaya koyacağımız başarılar Mersin sınırlarını aşacak, tüm Türkiye’de örnek alınacak hizmetler olacaktır. Ama bunun için tüm Mersin’in kafa birliği, gönül birliği, el birliği yapması gerekiyor. Seçim rekabeti seçimde kaldı. Şimdi hizmet zamanı” ifadesini kullandı.

 

 

Tarsus Belediye Başkanı Şevket Can  da   33. Tarsus Üzüm ve Kültür Festivalinde yaptığı konuşmada, tüm üreticilerin ve bağcılara bol kazançlar ve bereketli bir yıl diledi.

Can şunları söyledi:

“Tarsus’umuzun adının Türkiye’ye ve dünyaya duyurulmasında bu tür festivaller, önemli bir yer tutmaktadır. Tarsus’un adını taşıyan Tarsus Beyazının  tanınması, daha çok tüketilmesi ve üreticisine daha çok kazanç getirmesini diliyorum. Her gününüzün böyle bayram havası ve sevinci içinde geçmesi dileklerimle üreticilerimize, köylülerimize, çiftçilerimize ve bağcı kardeşlerime bolluk içinde, bereketli günler, hayırlı hasatlar diliyorum”

Tarsus Ziraat odası Başkanı Ali Ergezer de konuşmasında şunları kaydetti:

‘’Tarsus çiftçisi teknolojiye ayak uydurmuş Avrupa Birliği standartlarına uygun üretim yapmaktadır. Üretmiş olduğumuz her ürün turfanda olarak çıkartılmaktadır. Yetiştirdiğimiz ürünler de kalitelidir . Ne hikmetse kaliteyi verimi yakalamışız ama bir türlü Pazar sorunu  çözülmemiştir.

Biz, bağcılar olarak Ocak ayından başlayıp 8 ay boyunca tüm ailemizle birlikte gerektiğinde  35 derece sıcakta güneşin altında  çalışarak hem kendimizi, hem ülkemizi düşünerek daha çok üretip, Devletimize ve milletimize faydalı olmak için yılmadan canla başla mücadele sonucu, verimi, kaliteyi yakalamamıza rağmen maalesef alın terimizin bu yıl olduğu gibi karşılığını alamadık.Girdi fiyatlarının çok yüksek olduğu gübre mazot ve ilaç fiyatlarının her geçen gün arttığı ülkemizde maalesef kendi ailemizin işçilik ücretini bile karşılayamaz duruma geldik. Bu gün en kötü şartlarda dekara;

 150 TL zirai ilaç ,

 150 TL  mazot

 300 TL işçilik

ücretleri ile ürünün satış fiyatı arasındaki yüksek farklar  çiftçimizi içinden çıkılmaz bir duruma sokmuştur.Parasının hesabını bilmeyen ithalatçılara , zor şartlarda ekip biçen çiftçileri rekabet ettirmeyin .

"Lütfen Bizi Kimseye Yem Etmeyin "

Tabi ki  ,Hükümetin sevgisine , şefkatine , desteğine ihtiyacımız var. Bu gün yatlarla kısa şortlarla gezen para babaları mazot fiyatlarını %50 hibeli olarak kullanıp sefa sürerken alın teri ile çalışan çiftçilerimize bu destekler neden verilmemektedir.Hibeli alet ve ekipman adı altında verilen destekler  Hibeli destekler yanında akaryakıt ve gübrede yapılacak indirimlerle girdi fiyatlarında düşüş sağlanması ve asıl hibenin gübre ve mazota uygulanması asıl isteğimizdir. Destekten kastımız sadece ekonomik değil , uygun pazardır. Önemli olan çiftçinin moralini bozacak ekonomik politikalar üretmek değil, motive edecek destekler sağlanmasıdır.

Kalkınmanın temelinde tarım vardır.

Sanayinin ham maddesi toprak ürünleri değil midir ? Bütün insanların yiyeceklerini ve giyeceklerini temin; etmek için gereken mücadeleyi veren çiftçi değimlidir? ;   Çiftçi kendi yiyeceğini ve giyeceğini karşılayacak parayı bulamamanın üzüntüsünü çekmiştir. Bizler, sizlerden üretmiş olduğumuz her ürünün değer fiyatında Pazar yaratmanızı ve artık emeğimizin karşılığını alarak yüzümüzün gülmesini beklemekteyiz. Allah rızası için ; Bizleri ithalatçıyla rekabet yarışına sokmayın.  Sınır ticareti adı altında ülkeye sokulan ürünlerin,İthal edilen her mahsulün anası belli değil , babası belli değilken; bizim anamızda topraktır, babamızda …

Bu nedenle ; ürettiğini pazarlayamayan, ekonomik çıkmazda olması nedeniyle ithal mahsullere yenik düşen asil Türk çiftçisinin sesine kulak verip , deyim yerinde ise kurda kuşa yem etmeyeceğinizi umuyor , Davetimize iştirak eden , bizleri onurlandıran , tüm konuklarımızı saygı ile selamlıyorum.’’

 

Düzenlenen çeşitli etkinliklerle renkli görüntülere sahne olan festivalde, Mersin Büyükşehir Belediyesi Halk Oyunları ekibinin gösterisi ile ‘Üzüm Güzeli’ ve ‘En iyi Bağcı’ yarışması büyük ilgi gördü. Festival, ünlü Sanatçı Ferhat Göçer ve Ankaralı Ayşe Dinçer’in seslendirdiği birbirinden güzel şarkılarla devam etti.