Dijital çağın popüler kavramlarından olan, ticaretin elektronik versiyonu da denilen e-ticaret, KOBİ'lerin dijital dönüşüme ayak uydurabilmelerinin en temel yolu. Bütünleşik pazarlama yöntemleri içeren e-ticaret, firmalara zamandan maliyet tasarrufuna, müşteri potansiyelini arttırmadan, ürünlerin satılabileceği yeni bir kanal oluşumuna kadar birçok alanda fayda sağlıyor.

Dijital çağın popüler kavramlarından olan, ticaretin elektronik versiyonu da denilen e-ticaret, KOBİ’lerin dijital dönüşüme ayak uydurabilmelerinin en temel yolu. Bütünleşik pazarlama yöntemleri içeren e-ticaret, firmalara zamandan maliyet tasarrufuna, müşteri potansiyelini arttırmadan, ürünlerin satılabileceği yeni bir kanal oluşumuna kadar birçok alanda fayda sağlıyor. Bu kapsamda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 81 ili kapsayacak şekilde “Dijital dönüşüm, e-ticaret ve e-ihracat” eğitimi gerçekleştiriyor. Eğitimlerin yedincisi, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ev sahipliğinde düzenlendi.

 

Üretime odaklanan KOBİ’lerin dijital dünyada iş yapabilme ve e-ticaret ekosisteminin sağlayacağı faydaların farkındalığını artırmak amacıyla TOBB, her ildeki sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliğinde ‘Dijital dönüşüm, e-ticaret ve e-ihracat’ eğitimi düzenliyor. Eğitimlerin yedincisi, MTSO ev sahipliğinde gerçekleşti. Eğitimde, e-ticaret ekosistemi ve dijital dünyanın ince çizgilerinden, verimli ve sürdürülebilir bir iş modeli yaratmaya kadar birçok konu ele alındı.

 

Eğitimde, Eticaret Merkezi Genel Koordinatörü Sami Altınkaya ‘Endüstri 4.0, dijitalleşen dünya ve dönüşen ekonomi’ başlıklı sunumunda, alın teri döneminin kapandığını, akıl teri döneminin başladığını söyledi. Türkiye’de inovasyona ilk geçen ilin Mersin olduğuna dikkat çeken Altınkaya, inovasyon kelimesini ilk kez telaffuz edenlerden birinin MTSO Eski Yönetim Kurulu Başkanlarından rahmetli Kadri Şaman olduğunu belirtti.

“En basit örnekle F16’nın maliyetinin yüzde 80’i donanım, yüzde 20’si yazılımdı. F22’lerin ise yüzde 82’si yazılım, yüzde 18’i donanım oldu” diyen Altınkaya, üretimde değişen şeylerin, ticareti de bu yönde değiştireceğini söyledi.

Türkiye’nin e-ticareti, dünya ülkelerine kıyasla az kullandığından bahseden Altınkaya,  “Çünkü birçok insan yaptığı işi robotlara kaptırmaktan ve işsiz kalmaktan korkuyor” dedi.

Teknolojinin sosyalleşmek için değil üretmek için kullanılması gerektiğini vurgulayan Altınkaya, “Türkiye’de o kadar şey üretiliyor ki, biraz girişimciliğimizi ortaya koymamız gerek. Bu yöne yönelirsek sadece e-ticaretten 3 trilyon dolar kazanırız” diye konuştu. 

3GEN Teknoloji Ceo’su Engin Özgen de, e-ticarete nasıl başlanması ve kurgulanması gerektiğini katılımcılarla paylaştı. E-ticaret yapmak isteyen girişimcilerin öncelikle ihtiyaç analizi yapması gerektiğine vurgu yapan Özgen, daha sonraki süreçlerde sırasıyla, ürün seçimi, hedef kitle seçimi ve alt yapının belirlenmesi gerektiğini söyledi.

“Dijitalleşiyoruz diyoruz ama aslında dijitalleşmiyoruz” diyen Özgen, bugün Almanya’nın endüstri 5.0’a başladığını, Türkiye’nin ise henüz endüstri 4.0’a bile entegre olmadığını kaydetti. E-ticaret yapabilmek için öncellikle bir ürünün olması ya da ticareti iyi biliyor olmak gerektiğine dikkat çeken Özgen, e-ticaretin çok zor kurulduğunu ancak kurulduktan sonra da kendiliğinden ilerlediğini söyledi. “E-ticareti kurduktan sonra ilk ay satış yapılmamışsa bir şeyler yanlış gidiyordur” diyen Özgen, sisteminizi değiştirin ya da güncelleyin önerisinde bulundu. E-ticarette çarpan etkisiyle para kazanıldığını bildiren Özgen, dijital mağazaya 10 milyon insan çekilebilirken, fiziksel mağazaya o kadar insan çekilemeyeceğini belirtti.

Özgen, müşteriyi satışa yönlendirebilmek için neler yapılması gerektiğini şöyle sıraladı:

“E-Ticaret sayfanızda sade ve etkileyici tasarım kullanın. Yabancı dil seçenekleri mutlaka olmalı. Farklı para birimlerine göre satış için seçenekler ve yurtdışı ödeme sistemleri yer almalı. Kullanılan fotoğraf kalitesi ve optimizasyonu da bu nokta da çok önemli.”

Eticaret Merkezi Direktör Mehmet Erdemi de ödeme yöntemleri, kargo ve lojistik entegrasyonları hakkında bilgi aktardı. E-ticaret yapılırken en önemli noktanın para ve mal arasındaki yer değişimi döngüsünü kontrol etmek olduğunu belirten Erdemi, paranın elektronik ortamdaki akışını sağlayacak ödeme sistemlerinin, Türkiye’deki tüm ödeme türlerini desteklediğini söyledi.

E-ticarette ödeme sistemlerinin havale/EFT, kapıda nakit ya da kredi kartı, sanal kredi kartla online ödeme, ödeme aracısı kurumlar, mobil ödeme ve dijital cüzdanlar yoluyla gerçekleştiğini aktaran Erdemi, “Kapıda ödemenin olumsuz yanı sipariş verdikten sonra vazgeçilmesidir. Bunu da sipariş verildikten sonra arayarak ve siparişi teyit ederek önleyebilirsiniz” dedi.

 

Eres Medya’dan Reklam Satış Müdürü Ersin Karayücel ise, reklam modelleri hakkında katılımcılara bilgi aktardı. Reklamların amacının insanları harekete geçirerek satış yaptırmak olduğunu belirten Karayücel, insanların firmadan alışveriş yapabilmeleri ve firmaya güvenmesi için sürekli firmayı görmesi ve etkileşimde kalması gerektiğini kaydetti.

Türkiye’de 54 milyon internet kullanıcısı ve 51 milyon sosyal medya kullanıcısı olduğunu belirten Karayücel, e-ticaretin öneminin burada anlaşıldığını belirtti.(kaynak:Mersin Ticaret ve Sanayi odası)