CHP'li İstemihan Talay'dan Mersin'de Anket Tepkisi

CHP Genel Merkezi'nde Mersin Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı belirleme sürecinde yaptırılan anketler tartışma yarattı. Ankara'ya otobüslerle gitme kararı alan Mersinli CHP'lilere CHP Mersin Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı İstemihan Talay engel oldu.

CHP Mersin Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı İstemihan Talay, 31 Mart 2019 pazar günü yapılacak yerel seçimlerde Mersinde CHP adayının her kesimden oy alabilecek bir aday olması gerektiğini söyledi.

Talay, CHP Mersin il binası önünde yaklaşık 1500 kişinin katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada önemli mesajlar verdi. Sözleri sık sık Başkan Talay sloganlarıyla kesilen Talay şunları söyledi:

Bundan tam 3 ay önce 23 Eylül 2018’de gene il binamızda 40 derece bir güneş altında büyük bir coşkuyla ve Mersin’in bütün paydaşlarıyla, doğulusuyla, batılısıyla, kuzeylisiyle ve güneylisiyle herkesi bütünleştiren, herkesi bir araya getiren, herkese umut veren coşkulu bir toplantıyla aday adaylığımı açıkladım. O zaman da sizler bizi kucakladınız, biz de sizlerle bütünleştik ve umutlu bir yolculuğa çıktık. Bu geçen 3 aylık sürede gerçekten çok önemli değişiklikler oldu. Mersin’in siyaset yapısında bazı farklı gelişmeler ve değerlendirmeler ortaya çıktı. Bu süreçte bütün aday adaylarımızla beraber, birbirimizle kucaklaşarak, birbirimizle en ufak bir şekilde karşı durmadan, birbirimizi eleştirmeden kol kola el ele çalıştık ve vatandaşlarımızın önüne onlarla nasıl bütünleşeceğimizi, büyükşehiri nasıl kazanacağımızı anlattık ama son zamanlarda bazı değişiklikler var. Mersin’de algı operasyonları var. Mersin’de bizim partimizin siyasetine, yönetimine ve bizim çalışmalarımıza karşı bazı karanlık güçlerin elinin değdiği operatif ilişkiler var. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bütün konuşmalarında şunu net olarak söylemiştir: ‘Mersin’i kaybettik ama bu seçimde Mersin’i kazanacağız.’ Bunu Cumhuriyet Halk Partisinin ve Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun sadece Mersinlilere değil bütün Türkiye’ye bir sözü olarak verdiği bir güvence olarak hepimiz tarafından biliniyor. Hepimiz tarafından bu söylem yüreklerimizde duyularak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tabii bazı güçler ve kesimler yalan haberler ortaya koyuyorlar. Ve diyorlar ki: ‘Şurası şu partiyle beraber hareket etmek üzere yönlendirilmiş vaziyette.’ Böyle bir şey olamaz. Böyle bir şey yok çünkü bu Cumhuriyet Halk Partisi’nin onurudur. Cumhuriyet Halk Partisinin Mersin’e verdiği sözdür. Bizim adaylarımızın hepsi Cumhuriyet Halk Partisinin adayları olarak değerli ve önemlidir. Hepimiz bir araya gelerek bir yumruk gibi inşallah burada seçimleri alacak bir beraberliği hep birlikte başaracağız ve Mersin’i yeniden ayağa kaldıracağız. Bana bazı sorular geliyor. İstemihan Talay neden böyle bir toplantıyı sağlamak için buraya geldi? Diyorlar. Bir filozofun çok güzel bir sözü var. Soruyorlar. Dünyanın düzeni nedir? Filozofun verdiği cevap ise: ‘Aksiyon, harekettir.’ Hareketin olduğu yerde daima başarı vardır. Daima ileriye dönük umut vardır. Bugün biz Mersin olarak buradayız. Burada Kürt kökenli kardeşlerim var. Arap kökenli kardeşlerim var. Yörük kardeşlerim var. Alevi’miz, Sunni’miz ve büyün Mersin var. Hepimizin ortak amacı hepimizin hedefi Mersin’i kazanmak, çağdaş, akılcı, Atatürkçü ve bizi geleceğe taşıyacak bir Mersin yaratacak şekilde burada el birliği ile bu başarıya sahip çıkmak  ve herkese eşit, herkesi kucaklayan, ayrım yapmayan ve insanlara insanca dostça güven vererek hizmet vermek hedefimizdir. Bunun dışında bir hedefimiz yoktur. Provokasyonlar yapılıyor. Sahte anketler düzenleniyor. Bizim arkadaşlarımızın haberleri olmadan, kendilerinin gıyabında; ‘Şunu mu seçelim, bunu mu seçelim’ anketleri yapılıyor. Bunların nereden geldiğini biliyoruz. Geçmiş 5 yıllık dönemde maalesef Mersin’e hizmet yapmak şöyle dursun, Mersin’e çok büyük sorunlar yaratan bir yönetim anlayışının bizim partimize yönelik provokatif hareketler olarak bunları görüyor ve kabul etmiyoruz.

 

Mersinli ne istiyor? Mersinli diyor ki: ‘Biz kazanacak bir aday istiyoruz. Biz adil bir yönetimi herkese kucak açan, parti ayrımı yapmayan ve herkese hizmet sunan bir belediye anlayışını ve yönetimini istiyoruz.’ Nedir kazanacak aday? Elbette Cumhuriyet Halk Partisinin bütün adayları kendi partimizin oylarını alma konusunda hepimizin gönül birliğiyle destek vereceğimiz adaylarımızdır. Bu konuda hiç kimsenin şüphesi yoktur. Kim aday olursa içimizden Cumhuriyet Halk Partisinin bütün oyları o adayımızda bütünleşecektir ve o aday desteklenecektir. Ama Mersin’de sadece Cumhuriyet Halk Partililer yok. Demokrat Partililer var. Sağ olsunlar bugün bütün başkan ve yöneticileriyle aramızdalar. Saadet Partililer var. Halkın Demokratik Partililer, Milliyetçi Hareket Partililer, AK Partililer ve İYİ Partililer var. Dolayısıyla bütün bu siyaset kesimleri arasında bir güvenilirlik, bir kabul edilebilirlik ve hepsi de ortak payda olabilmek ancak bu insanlara dokunmayla, bu insanlarla birlikte yaşamakla, bu insanların sorunlarını çözmekle ve bu insanlara hizmet etmek ile mümkün olabilir. Benim geçmişimde böyle bir birikim var. Ben her kesimler bütün siyasi hayatım boyunca parti ayrımı yapmadan insanların arasındaki din, inanç ayrımlarını hiçbir zaman gözetmeden herkese insan olarak hizmet etmiş bir siyasetten geldiğim için bütün bu siyasi farklı yapıların içerisinde bir ortak payda olarak, bu ortak paydanın bir adayı olarak çok geniş kesimlerden oy alabileceğimize güveniyorum. Bunun için buradayım.

 

Hatırlayacaksınız 1987’den 2002’ye kadar 4 dönem milletvekiliniz oldum. 5 yıl bakanlığınızı yaptım. Bu dönemdeki çalışmalarımı sayarak sizleri meşgul etmek istemiyorum ama 2002’den 2014 yılına kadar 2 belediye ve 2 milletvekili seçimi oldu ama ben siyasete dönmedim. Mersin’i Mersinliler olarak sizler yönettiniz. Adaylarınızı seçtiniz. Gerçekten Mersin’de Cumhuriyet Halk Partisi olarak Mersinliler olarak o dönemde belediyelerin ve milletvekillerinin oluşmasında hepiniz görevlerinizi yaptınız ama ne zaman ki 2014 seçimleri geldi. Bu seçimler bütün şehir yasası çıkmış olarak ilk defa yapılacak seçimlerdi. Yani sadece şehrin merkezindeki insanlar değil bütün illerin seçmenini katılacağı seçimler olarak ilk defa yapılacaktır. Arkadaşlarım aradılar ve davet ettiler. Dediler ki: ‘Bu seçim zor bir seçim olacak. Bu seçimde kırsal kesimin ve diğer parti paydaşlarının da oyunu almak gerekiyor. O nedenle geçmişte hizmetleriniz var. Okullarını yaptırdınız. Sularını getirdiniz. Yollarını getirdiniz. Çocuklarına burslar aldırdınız. Onların yurtlara kayıtlarını geçekleştirdiniz. Bu insanlar sizin bu çalışmalarınıza bir vefa duygusu ile katkıda bulunabilirler. Biz burada yeniden bu sayede seçimi kazanabiliriz. Geldim ama o günün koşullarında kendimizi anlatma imkanımız olmadı ve seçimi maalesef kaybettik. Geldikten sonra artık ayrılmak veya gitmek söz konusu olamazdı. Çünkü 5 yıl sonra bu seçimler geri gelecek. Bu seçimlerde gene bütün kesimlerin oyunu alabilecek bir adaya ihtiyaç duyulabilecekti. Biz bunları düşünerek böyle bir ortama, sizlerin ortak paydaşı olarak aday olup kazanma amacıyla geldik. Seçimlerde adaylarımızı destekledik. Referandumda hep birlikte yola çıktık ve yüzde 64 oy oranı ile biz burada Mersin’i demokrasiden ve parlamenter rejimden yana bir tavır içerisinde bütün Türkiye’ye örnek bir kent olarak hepimiz bu beraberlik içinde başarıya ulaştık. Şimdi 2019’a giderken bu geçmişi hatırlamak zorundayız. Yanlış yapmamak zorundayız. Mersin’i bir daha kaybedersek artık aradığımız gibi bulamayız. Buradaki insanlar hepimiz son mohikanlarız. Geçmişte seçim kazanmış olan iktidar yaratmış olan, iktidarın gücünü bilen muhakkak yönetime gelmemiz gereken insanlar olarak buradayız. Biz bu seçimi kazandığımız zaman biz 7 kuşakları yaratabiliriz. Bizden sonraki nesilleri kucaklayabilir onları sosyal demokrat, çağdaş, Atatürkçü, laik ve bütün kesimlere sevgiyle bakan, herkesi kucaklayan ve ayrım yapmayan kuşaklar olarak yeni seçimlere hazırlayabiliriz ve hazırlamamız gerektiğine inanıyorum. Biz Mersin’i aynı düşünceden aynı tavırdan gelen 2 adayın eline bırakamayız ve mahkum edemeyiz. Bizim kazanmamız için o kesimlerin tabanındaki mutsuz olan, o kesimlerde kendi adaylarının başarısına, becerikliliğine ve bizden daha iyi olmadığına inanan kesimleri yanımıza alacak şekilde adaylık profilimizi buna göre kurmak zorundayız.

 

Zor bir seçim olacak. Her seçim zordur ama burada karşımıza bir AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi ittifakı var. Bunun oyu nereden baksanız yüzde 42’lere ulaşıyor. Bakıyorsunuz bir tarafta bir tarafta bir İYİ Parti oluşumu var. Bir tarafta Halkın Demokratik Partisi olarak mevcut olan bir yapı var. Bütün bu yapılar arasında bizim ortak payda olarak yüzde 27’lik olarak çıkan oyumuzu en az yüzde 45’lere yükseltecek bir çalışmayı göstermek zorundayız. Ben referanduma giderken çok ay öncesinden şunu söyledim: ‘Biz Mersin’de en az yüzde 65 civarında bir oy çıkarırız.’ Gerçekten yüzde 64,5 Hayır oyunu hep birlikte başardık. Şimdi de aylar öncesinden diyorum ki aday olduğumuz zaman en az 45 oyla biz burayı kazanırız dedim. Bugün ortaya çıkan matematiksel hesaplar bunu çok net bir şekilde ortaya koymaktadır. O bakımdan biz burada adaycılık oyunu oynamıyoruz. Biz burada kazanmanın çabasını gösteriyoruz. Bu çabayı sadece Cumhuriyet Halk Partisi için değil bütün Mersin’in paydaşları için ortaya koyuyoruz. Sizler bunun öncülerisiniz. Bu Pazar gününde herkesin dinlendiği kendi ailesiyle birlikte güzel bir gün geçirdiği bugünde sizler kendi imkanlarınızla, kendi evlerinizden dolmuşlara binerek, yanınıza simidinizi ve peynirinizi alarak köylerden ve mahallelerden geldiniz ve burada Mersin adına biz varız diyorsunuz. En büyük güç, örgütlü güçtür. En büyük örgütlü güç ise gönüllü örgütlü güçtür. Gönüllü olmak ne demektir? Bir amaca, bir hedefe hiçbir maddi karşılık beklemeden kendi imkanları içerisinde o hedefe yol alan o hedefi başarmak için çalışan azimli insanlardır. Sizler ve bizler bugün o azmi temsil ediyoruz ve bu azim için çalışıyoruz. Eğer bizler bugün bir avuç gibi görünen ama arkasında binler olan bu örgütlü gücü örgütlerimizi de yanına eklediğimiz zaman inanıyorum ki bu yüz binler olacaktır. Bu güç Mersin’i kazanacaktır.

 

Bugüne kadar dikkat ettiyseniz hiçbir billboardda benim resimlerimi görmediniz. Hiçbir gencin elinde benim broşürlerimi görüp mahallelerde veyahut apartmanlarda dağıtıldığını görmediniz ama beni her zaman insanların arasında insanların sorunlarını çözmek ve onlara elimden gelen bir imkan varsa o katkıyı sağlamak için gördünüz. Bugün yıllar geçmesine rağmen eğer hala sizinle berabersem, eğer hala kendi açımdan bir umudun peşinden koşabiliyorsam bu sizlere güvendiğim içindir. Sizlerin vefasına güvendiğim içindir. Bu her şeyden evvel bir emektir. Tanınma sadece billboardlarda görünme insanlarda bir göz aşinalığı yaratır ama gönül kapılarını açmaz. Gönül kapılarını açmak için insanların gönlüne girmeniz gerekir. İnsanların arasında onlara hizmet verdiğimiz zaman bizleri tanıyacaklardır, bizi seveceklerdir, bizi kucaklayacaklardır, bize güveneceklerdir ve bize oy vereceklerdir.

 

Ben bu duygularımı ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmak için geldi. Hiçbir şekilde algı operasyonlarına, algı yönetimlerine teslim olmayın. Genel Başkanım ve Genel Merkezimiz en doğruyu yapacak şekilde bir karar alacağına inanıyoruz. Bütün arkadaşlarımıza saygılıyız ama bizim burada bütün kesimlerin oyunu alarak kazanmak mecburiyetimiz var. Mersinliler ve Mersin halkı herkes gibi bu başarıyı yürekten ve gönülden istiyor. Mersin halkı geçmişte bir yanlışın bir başarısızlığın kurbanı olduğunun bilincinde olarak bu defa kesinlikle doğrunun yapılmasını istiyor ve bekliyor. Dolayısıyla 'bazı arkadaşlar ‘Otobüslere binip Genel Merkeze gidelim’ diyorlar. Yok böyle bir şey. Bunlara gerek yok. Bugün hadi dediğinizde 40-50 otobüs gider Genel Merkeze bu konuları anlatır dinletir ama bu bizim için bir olumlu yaklaşım değildir. Biz partimizi de Genel Başkanımıza diğer partilerin gözünde hiçbir zaman zor duruma düşürmemek zorundayız. Mersin’i kazanmanın yolu, bütün kesimlere her zaman hizmet edecek hepsini kucaklayacak, bütün partilerin tabanından oy alacak ve burada akılcı, dürüst bir yönetim kuracak bir arkadaş olarak bizim bu konudaki güvenimiz devam ediyor ve bunun oluşacağına yürekten inanıyoruz.”(kaynak:İstemihan Talay)