Tarsus Müftülüğü Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde imam atama yetkisi 633 sayılı Kanunla Diyanet İşleri Başkanlığına verildiğini bildirdi.

Müftülükten yapılan yazılı açıklamada, Tarsus Belediyesi’nin 2022 Ocak ayı Meclis Toplantısında Belediye yetkililerince kurumumuza yapılan haksız ithamlar nedeniyle açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulduğu belirtildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

‘’Tarsus Belediyesi 2022 Ocak ayı Meclis Toplantısında Belediye yetkililerince kurumumuza yapılan haksız ithamlar nedeniyle açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.Diyanet İşleri Başkanlığının kuruluşu, görev ve sorumlulukları 633 sayılı Kanunla belirlenmiş, Anayasanın 136. Maddesiyle de bütün siyasi görüş ve düşüncelerin dışında kalarak, milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinen bir kurum olduğu vurgulanmıştır.

Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki 633 sayılı Kanunun 35. maddesinde “hakiki ve hükmi şahıslar tarafından yapıldığı halde izinli veya izinsiz ibadete açılan cami ve mescitlerin yönetimi üç ay içerisinde Başkanlığa devredilir” hükmü yer almaktadır. Tarsus Belediyesi yetkilileri dört yıldan beri konuyla alakalı defalarca (sekiz) yazışmalar yapılmasına rağmen yapımı tamamlanan yedi caminin İlçe Müftülüğüne devrini (hala) gerçekleştirmemiştir. Tarsus Belediyesi inşaatı tamamlanan söz konusu yedi camiyi yasal süresi içinde Diyanet İşleri Başkanlığına/İlçe Müftülüğüne devretmeyerek bu camilere resmi imam hatip atanmasına dolaylı olarak engel olmuş ve olmaktadır.

Söz konusu yedi cami Tarsus Belediyesi tarafından İlçe Müftülüğüne haber verilmeden ve devredilmeden açıldığı için kadrosuz camilerdir. İlçe Müftülüğünce bu yedi camiye ilçedeki farklı camilerden farklı zamanlarda farklı personeller görevlendirilerek o camilerde dini vecibelerini yerine getiren vatandaşların mağdur olmamaları sağlanmaya çalışılmıştır. Söz konusu geçici görevlendirmeler tamamı ile iyi niyet çerçevesinde ve vatandaş mağduriyetini önlemek üzere yapılmıştır.Tarsus Belediyesi yetkilileri 2022 Ocak ayı Meclis Toplantısında kendi yaptıkları camilere kendi görevlilerinden imam atadıklarını ifade etmişlerdir. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde imam atama yetkisi 633 sayılı Kanunla Diyanet İşleri Başkanlığına verilmiştir. İmam atanmasının usul ve şartları da kanun ve yönetmeliklerle belirlenmiştir.

Dört yıl boyunca kanunlar çiğnenerek söz konusu yedi caminin yönetimini Diyanet İşleri Başkanlığına/ İlçe Müftülüğüne devretmeyip camilere kadro tahsisine ve imam hatip atanabilmesine engel olan belediye yetkilileri tarafından kurumumuz ve yetkililerinin yalancılıkla itham edilmesini ve yanlış bir algı oluşturulmaya çalışılmasını kınıyor ve kamuoyunun takdirlerine bırakıyoruz.

Camilerimizin ve Kur’an kurslarımızın güncel siyasi polemiklere alet edilmemesi, herkesin kendi yetki ve sorumluluğu içerisinde görevini yerine getirmesi ve kanunlara uyması en büyük temennimizdir.Kamuoyunun bilgisine sunulur.