Mobil | Tarsus Ekspres

Kemal Duru'nun yeni çalışması tamamlandı

Son Devir İslam Alimlerimizden H.Hafız Abrurrezzak Öz İsimli Eseri Yayımlandı.

Şehrimiz ve gazetemiz araştırmacı yazarlarından Kemal Duru’nun yeni çalışması tamamlandı. Şuana kadar yayımlanmış 7 eseri olan Duru’nun çalışması tamamlanmış 4 eseri daha yayınevi tarafından hazırlıkları devam ediyor.

Yayımlanmış eserleri Hz.Bilal-i Habeşi ve O’nun Tarsus’u ziyaretleri, Çanakkale de Tarsuslu Neferlerimiz, Kore Gazileri Tarsus’ta, Kıbrıs Gazileri Tarsus’ta, Milli Mücadele de Tarsuslu Kadınlarımız, Tarsus’ta Kitabeler isimli eserlerinin ardından MİHRAB-I NEBİ’ye KUR’ÂN-I AZİMÜŞŞAN’a YÜZYILLARDIR HİZMET EDEN EFENDİZADE AİLESİ ve SON DEVİR İSLAM ALİMLERİMİZDEN H.HAFIZ ABRURREZZAK ÖZ isimli eseri yayımlandı.

Eseri hakkında açıklama da bulunan Araştırmacı  Yazar Kemal Duru,şunalrı kaydetti:

’’ Bugünkü ilim hayatımın tamamını borçlu olduğum bilgisi ve insanlığını kendime örnek aldığım, ömrünü İslam’a, Kur’ân’a, Sünnet’e ve insanlığa hizmetle geçiren son devir İslam âlimlerimizden Hacı Hafız Abdürrezzak Öz hocam ile ikinci çalışmamız olan “Allah’ın Özel Dostları HAFIZLAR” isimli eseri neşretmek üzere çalıştığımız sırada hocam büyük dedelerinden bahsederek onlara ait bir eseri bana gösterip ardından Seyyidlik Şeceresini çıkardı. Bunları görünce ilim merkezini kurmakla isabetli bir hareket yaptığımızı düşünerek, hocamızın ailesini araştırmaya karar verdim... Rabbim nasip etti. Kur’ân’a hizmette bulunan bu kıymetli aile bireylerinin zor zamanlarda zor şartlarda neşrettiği o kıymetli eserlerin bir kısmına ulaştım. Hayranlıkla baktığımız bu eserlerden çıkan sonuçları da bugünlere örnek olsun diye siz kıymetli okuyucularımızla buluşturmayı planladım.’’ifadelerini kullandı.

 

Duru,hakikatte Allah dostlarının insanlar tarafından övülmeye, senâ edilmeye ihtiyaçları olmadığını belirterek,şöyle konuştu:

‘’Çünkü yüce Rabbimiz onları sevmiş, derecelerini âlî eylemiş; onları seveni de kendisini seviyor saymış.  Bu sevilenlerden de, aile şeceresini incelediğimizde yaklaşık onbeş göbekten âlim olarak altıyüz yıl kadar Kurân’a hizmet de bulunan EFENDİZADE ailesinin mensuplarıdır, diyebiliriz…(İnşaallah)

Ne güzel bahtiyarlıktır Kur’ân denilince akla gelmek…

Reîsü’l-kurrâ İsmail Efendi oğlu Reîsü’l-kurrâ Muhammed Salih Efendi oğlu Kurrâ Mehmet Zeynel Abidin, Reîsü’l-kurrâ Abdullah (Eyyubi), oğlu Reîsü’l-kurrâ Muhammed Emin Efendizade, Mehmet Zeynel Abidin, Kürsü Şeyhi Reîsü’l-kurrâ Akif Efendizade onun oğlu Reîsü’l-kurrâ Hafız Sakıp Efendi, oğlu Rahmi Efendi, Reîsü’l-kurrâ Muhammed Emin Efendizade’nin diğer oğlu Hafız (Sarı) Abdülaziz Efendizade oğlu Zeynel Abidin Hocaefendi onun da oğlu Hattat-Şair Abdurrahman Öz (Usta) ve diğer oğlu (ailenin ilimle uğraşan son mensubu) Hacı Hafız Abdürrezzak Öz hocamız…

EFENDİZADE ailesi mensupları, son nefeslerine kadar, iman ve ahlak bütünlüğünün ne olduğunu gösteren bir ailedir…

Eserimizde, Kur’ân’ın yüzyıllardır hadimi olan Efendizade ailesinin biyografilerini inceleyeceğiz. Fakat Allah ve Resulu yanında seçkin olan bu ailenin hayatlarını incelerken, bir takım sorular aklımıza gelmeden ve bu soruları cevaplandırmadan geçmek mümkün değil!

Esere geçmeden bazı soruları birlikte cevaplandıralım…

Cenab-ı Hakk’ın,(Fatır Suresi 32.ayet)“Sonra o kitabı (Kur’ân’ı) kullarımızdan seçip seçip ayırt ettiklerimize miras ettik. Şimdi onlardan nefislerine zulmeden vardır. Ve onlardan orta derecede olanlar vardır. Ve onlardan Allah’ın izniyle hayırda ileri geçen hayırlıları vardır. İşte bu büyük bir ikramdır.” buyurduğu ayeti celilede bahsedilen o seçilip ayırt edilenlerden olmaları…

 Ne büyük ikramdır ki bir ailenin tamamının yüzyıllardır Kur’ân’a hadim olması… Eğer, Cenab-ı Hak onları seçip beğenmiş olmasaydı onların kalplerine Kur’ân-ı Azimüşşan’ı yerleştirirmiydi? Kitabının muhafazasını bu ailenin mensuplarına veririmiydi?

Ümmeti Muhammed’in, ümmetlerin en hayırlısı olduğu gibi onların içinde de en güzidelerinin Hamele-i Kur’an- Hafızı Kur’ân, peygambere vâris olan Kurrâ Ulema’nın olması ve bu ailenin nesilden nesile Kurrâlık görevinde bulunması, Allah’ın bir lütfu değilmidir?…

Hadisi şerifte geçen, ailesinden her biri cehenneme girmeleri vacip olanlardan onkişiye şefaat etme yetkisi Cenab-ı Hak’ın manevi özel bir yetkisidir. Bu aile mensuplarının yetkilerini düşünün!  Peki, bu müjdeye uyan bir ailede 7-8 hafız var ise, ve bunlar kendi hafızlığı dışında Kurrâ’lık yaparak yüzlerce Hafız yetiştirdilerse, Kur’ân kıraâtı üzere eserler yazdılarsa…

Bu soruların cevaplarını birbirinden kıymetli Efendizade ailesinin mensuplarının hayatlarını okuduğunuzda sizler bulacaksınız…

Bu takdire şayan ailenin son ehli… İslam insanı… İmanla hizmette yoğrulmuş, Hafız Abdürrezzak Öz hocamız…

Hacı Hafız Abdürrezzak Öz hocamız fakih bir insan. Müthiş bir zekâsı var. Söz konusu Kur’ân ve sünnet olunca, alır meseleleri saatlerce konuşur. Kendisi şifa-i şerif zevkini bana aşılayan insandır. Bulunduğu her meclis dersten ibaret, her an istifade edilir, müstesna bir insan... İlmi, ibadeti ve ahlakı ile cemaatine sevenlerine örnek olan bu örnek şahsiyet mücadelesi ve gayretleri ile yakın tarihimizde iz bırakmış ender şahsiyetlerdendir.

Bugün elli yaşın üzerindeki ve altındaki nesilden, İslam’ın ölçü ve değerlerine bağlı olanlar, onun engin bilgi ve sevgisinin çevresinde, belli bir iç zenginlik kazanmış olup “Görünmeyen Üniversite”nin ilk kuşağındandırlar.

İmam kimdir? Nasıl olmalıdır? dediğiniz zaman, parmağınızla gösterebileceğiniz bir şahsiyettir. Mihrabında, minberinde, kıraat ilminde bu görevi vakarıyla temsil etmektedir. Kendi örnek kişiliği, ahlâkı ve faziletiyle ve vakarıyla "İşte imam böyle olmalıdır" dedirtmeyi başarmış, imamet mesleğinin zirvesine ulaşmış bir zat...

Kendisi, “Kur’ân’ın lafzıyla hafız, ahkâmıyla amil, hikmetiyle kâmil” olan şehrimizde yarım asırdan fazla ilim dağıtarak hizmet eden birisi…

Doksan yıla yaklaşan bir ömrü, İslam ve Kur’ân uğruna sebil eden Abdürrezzak hocanın verdiği hizmetlerin önemini ve değerini kavrayabilmek için o günlerin ağır şartlarını göz önünde bulundurmak gerekir. Yoksa gerçekleri yakalamak mümkün olmaz. Geçmişi değerlendirirken; bunu kendi şartları içinde değerlendirme usulü tarih metodolojisinin temel ölçülerinden biridir. Yani, o yıllarda ülkemizdeki sosyal depremleri unutmamak gerekir.

İslam’ın tebliğini ön planda tutmuş, hiçbir İslami zümreyi karşısına almamıştır. Zümrevi hareketlerden şiddetle kaçınmış ve kişisel zaaflara asla düşmemiştir. Hiçbir konuda iddialı olmamış, Kur’ân ve İslam konuşulan heryerde bulunmuştur.

Doksan yıla yaklaşan yıllık uzunca bir ömrün, en az seksen yılını Kur’ân hizmetine veren H.Hafız Abdürrezzak Öz hocamızın, devlet-millet bütünlüğü şuuru içinde Hakk’a ve halka dayalı bir hizmet stratejisi izlediğine şahit olmaktayız. Zümreler üstü kalarak, mesleki olgunluğu doruk noktasına çıkan H.Hafız Abdürrezzak Öz hocamızın, aktif bir diyâni hizmetin nasıl verileceğinin, örneklerini de şahsında ve yaşayışında göstermiştir. O, yaptığı bütün hizmetlerinde Allah rızasını gözetmiş ve hiçbir hizmetinde iddialı olmamıştır. İrşad da tehdidi değil, tebşiri esas almıştır.

Eserin tamamını incelediğinizde, hocamızın aile şeceresini incelediğinizde hürmetinizin daha da artacağına inanıyorum. Bu yüzden, ben üstadımın özel talebesi olmam sebebiyle kendisiyle ilgili yorumlarımı kendi bünyemde saklıyarak, yorumları siz kıymetli okuyucularıma bırakıyorum… İnşaallah, bu eserden sonrada sizlerinde yorumlarının ve hatıralarının yer alacağı “KUR’ÂN’a ve SÜNNET’e HİZMETTE BİR ÖMÜR” ismiyle eser neşredeceğiz…

Bugüne kadar üstadım Hacı Hafız Abdürrezzak Öz hocama herkimin hakkı geçtiği ise haklarını helal etsinler… Yine dünya meşakkati ve menfaatine bağlı olarak, üstadıma herhangi bir kötü düşüncede yâda sözde bulunanlara ise üstadım hakkını helal ettiğini beyan etmiştir, bizde onlara dua eder, rabbim affetsin deriz…

H.Hafız Abdürrezzak Öz hocamızın, maddi ve manevi desteğinden yararlanmış bir kişi olarak yaptığım bu mütevazı çalışmamda muhtemelen araştırma noksanlığından doğan hatalı tesbitler olabilir. Okuyucularımdan bu hususun, bağışlanmasını ve tesbit olunacak hataların rızay-ı bari için tarafıma bildirilmesini istirham ediyorum.

Bu naciz eserime, konu olan aile mensuplarından vefat edenlere Allah’tan rahmet, üstadım H.Hafız Abdürrezzak Öz hocama ve diğer aile bireylerine, Cenab-ı Hak’tan sıhhat ve afiyetler diliyorum.’’

 

 

 

 

 

Copyright © 1980 | tarsusekspres.com.tr
Tüm Hakları Saklıdır.