BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE MECLİSİ'NİN AĞUSTOS AYI 2. BİRLEŞİMİ YAPILDI
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 2020 yılı Ağustos Ayı Olağan Toplantı Döneminin 2. Birleşimi, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında gerçekleştirildi
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2020 yılı Ağustos Ayı Olağan Toplantı Döneminin 2. Birleşimi, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında gerçekleştirildi. Meclis toplantısında alınan kararla 4 yıllık üniversiteyi kazanan öğrencilere verilen eğitim yardımı 1250 TL’den 1400 TL’ye çıkarıldı. Meclis’te Karaduvar’da yapılacak proje çalışmalarında Başkan Seçer’e yetki verilmesinden Limonlu Plajı’nın Denizkızı Turizm A.Ş. tarafından işletilmesine yönelik birçok önemli madde görüşüldü. Başkan Seçer, aldıkları önlemlerle toplu taşımada 20 milyon lira tasarruf sağladıklarını, şoförlerin eğitimden geçerek, sertifika almasına büyük önem verdiklerini belirterek, öğrencilere ulaşımın 2024’e kadar 1 TL olacağını yineledi.
Yaklaşık 8 bin öğrenciye 11.2 milyon liralık eğitim yardımı
Meclis toplantısında komisyonlardan gelen 26, idareden gelen 4 madde görüşüldü. Geçtiğimiz birleşimde ilgili komisyonlara havale edilen 4 yıllık fakülte ya da bölümlere kayıt yapan öğrencilere verilen 1250 TL’lik eğitim yardımının 150 TL artırılarak, 2020-2021 eğitim ve öğretim dönemi için 1400 TL’ye yükseltilmesi konusu Meclis üyeleri tarafından oy birliği ile kabul edildi. Konu ile ilgili komisyon üyelerine teşekkür eden Başkan Seçer, “Geçtiğimiz yıl 7 bin 284 evladımıza toplamda 1250 TL yaptığımız eğitim yardımını, 2020-2021 eğitim ve öğretim yılında 1400 TL’ye çıkartarak yapmayı uygun gördük ve komisyondan da bu konuda olumlu bir rapor çıktı. Bu yıl da tahmini olarak 8 bin öğrencimizin bu yardımlarımızdan faydalanacağını düşünüyoruz. Toplamda bir yıl içerisinde Büyükşehir Belediyemiz’e olan maliyeti 11 milyon 200 bin TL civarında olacak” dedi.
Başkan Seçer, bir önceki birleşimde gündeme gelen ön lisans programını kazan öğrencilere bir defalık eğitim yardımı yapılması konusuna da değinerek, “Bu konu da gündemimizde, unutmuş değiliz. Kayıt işlemlerinin bitmesine müteakip, sayılara ve bütçemize bakacağız. Hangi miktarda, hangi yöntemle o çocuklarımıza da dokunabiliriz. Bunun çalışmasını yapıyoruz. Bunu da sizlere takdim edeceğiz” diye konuştu.
“Tek tip bir yapılaşmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum”
Meclis’te Tarsus Sucular Mevkii’nde yapımı devam eden ve yeni ismi Eshab-ı Kehf Mezarlığı olarak değiştirilen mezarlıkta tek tip mezar yapımının uygulanması konusu da görüşüldü. Teklif oy birliği ile kabul edildi. Uygulanması planlanan tek tip mezar konusunda bilgi veren Başkan Seçer, “Mezarlıklarda görüntü açısından tek tipliliği, düzeni, intizamı sağlamak adına bu düzenlemeyi yapıyoruz. Kabul ederseniz uygulamayı başlatacağız. Ama önümüzdeki süreçte farklı gelişmeler olursa, yönetmelikte revizyon ihtiyacı duyulursa o dönemde tekrar tartışmaya açabiliriz” dedi.
Limonlu Plajı gelecek yıl halk plajı olarak Denizkızı tarafından işletilecek
Meclis’te, Limonlu Plajı’nın işletme hakkına ilişkin protokolün feshedilerek, Mersin Büyükşehir Belediyesi Denizkızı Turizm A.Ş.’den teslim alınması ile ilgili madde de görüşüldü. Teklifi içeren konunun tekrar görüşülmek üzere komisyona iadesi oy birliği ile kabul edildi. Milli Emlak’a yeniden vermeyi planladıkları, ancak sonrasında Denizkızı Turizm A.Ş.’nin işletmesine karar verdikleri Limonlu Plajı’yla ilgili de açıklama yapan Başkan Seçer, şunları söyledi:
“Komisyonda Denizkızı Turizm A.Ş. kullanım hakkından vazgeçip, Büyükşehir’in uhdesine verilsin şeklinde bir karar çıkarttık. Biz de zaten Milli Emlak’a tekrar vermek istiyorduk. Çünkü Denizkızı Turizm A.Ş. orada bir plaj işletmeciliği yapamıyor. Bizim portföyümüzde yok. Biz şu anda 9 noktada plaj işletmeciliği yapıyoruz. Biz yönetime geldiğimizde elimizde çok sayıda bu şekilde Milli Emlak’tan kiralanmış, bedeli ödenen ancak herhangi bir tasarrufta bulunulmayan alanlar vardı. Bunu gereksiz gördük. Gereksiz yere kira ödüyoruz ve zaten burada da herhangi bir vatandaşımıza hizmet götüremiyoruz diye sadeleştirmeye gidelim dedik. Özellikle Anamur’dan Tarsus’a kadar Akdeniz’e kıyısı bulunan ilçe belediye başkanlarımız bu alanlardan faydalansın, Milli Emlak’tan talep etsinler, her belediyenin plajı olsun. Kalite artar, rekabet de olur. Elimizde çok sayıda bakacağımız, kontrol altında tutacağımız plaj olmadığı için daha derli, toplu ve kaliteli hizmet sunabiliyoruz. Biz onun için sadeleştirdik. Denizkızı 20 plajı işleteceğine 10 plajı işletsin, kaliteli işletin. Bizim arzumuz bu.”
Limonlu konusunda farklı bir gelişme olduğunu ifade eden Seçer, “Eski belde belediyesi olduğu dönemde kullanılan bir hizmet binasını daha önce Erdemli Belediyesi’ne Büyükşehir olarak tahsis etmişiz. Biz bunu geri aldık. Orada şöyle bir sorun ortaya çıkıyor ayrıca. Boşalttığınız yeri birileri dolduruyor. Biz devletiz, devletin bir organıyız, belediyeyiz, halkın belediyesiyiz. Dolayısıyla orada üzüntü verici tablolar görmeme adına benim de fikrim değişti. Varsın orayı işletmek zor olsun. ‘Geniş bir alan, kontrolü zor olur’ dediler. Bunun ekonomik boyutunu düşünmüyorum, zarar edebilir. Oraya bir halk plajı yapmayı düşünüyoruz, çevreye uyumlu ufak bir düzenleme yapacağız. Denizkızı şirketi, gelecek yıl halk plajı olarak tekrar işletme kararı aldı. Ben de uygun görüyorum” dedi.
“Önem verdiğimiz konuların başında yapacağımız projelerin ayaklarının yere basması geliyor”
Meclis toplantısında Yenişehir İlçesi Kültür Park sınırları içerisinde yer alan ve Büyükşehir Belediyesi Denizkızı Turizm A.Ş.’ye devrine karar verilen buz pistinin, “Çok Amaçlı Oyun Alanı” olarak düzenlenmesine ilişkin madde de görüşülerek kabul edildi. Söz konusu madde ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Başkan Seçer, şunları söyledi:
“Belediye yönetimi olarak en çok önem verdiğimiz konuların başında yapacağımız projelerin ayaklarının yere basması geliyor. Biz buraya bir para harcayacağız, gerçekten bu harcadığımız parayla amaç hasıl olacak mı, arzu ettiğimiz faydayı vatandaşımız görecek mi, biz bunu sağlayacak mıyız? Bu tam da buna iyi bir örnek. Daha önce yapılmış. Tabii ki oranın buz pisti olarak işletilmesinin de bir maliyeti var. Buz pisti deyince içinde buz olacak, bizim çocuklar da buz patenini takacak geçecek, orada doğal buz üzerinde paten yapacak anlamını taşımıyor. Orası yapay bir buz pisti, oranın tabii ki masrafları var. Belirli malzemeler kullanılıyor ve sürekli bunların değiştirilmesi gerekiyor ve yıllık bize çok ciddi bir maliyet getiriyor. Yani astarı yüzünden pahalı. Biz orayı çok amaçlı olarak çeviriyoruz ama işlevsel bir alan olacak çünkü Marina’nın önü. Çok sayıda ziyaretçinin günlük uğrak yeri. Daha çok çocuklara, kadınlara yönelik kafamızda bazı projeler var. Kadınlar gelsin, çocuklar gelsin. Her gelir grubundan, her sosyolojik sınıftan insanların çok rahat gelebileceği bir yer haline getirmek istiyoruz.”
“Ben kentimde yatırımları yaparken birinci derecede çevre duyarlılığını düşünürüm”
Akdeniz İlçesi Karaduvar Mahallesi’nde, mahallenin D-400 Karayolu üzerinden başlayan Dumlupınar Caddesi, balık satış işletmelerinin bulunduğu İsa Öner Bulvarı ve sahil hattını kapsayan bölgede yapılacak proje çalışmaları ile ilgili harcamalar, ilgili kurum ve kuruluşlar ile protokol yapılması yetkisinin Başkan Seçer’e verilmesi ile ilgili madde Meclis’te görüşülen önemli maddeler arasındaydı. Oy birliği ile kabul edilen madde sonrası konuşan Başkan Seçer, kendisine teşekkür eden Meclis Üyesi Zafer Şahin Özturan’ın Karaduvar’ın geri kaldığı ve ihmal edildiği yönündeki tespitlerine katıldığını ifade etti. Seçer, “Güzel bir beldemiz ama yılların ihmali diyelim. Daha güzel bir halde olabilirdi. Daha şık bir kasaba olurdu. Daha fazla ekonomik getirisi olan işletmeler olurdu. Ama bugüne kadar olmadı, bundan sonrasına bakmak lazım ama bir şeyler de yapmak lazım. Orada birçok kamu, özel sektöre ait çok sayıda sanayi tesisi var. Bir taraftan turizm, balıkçı kasabası, bir taraftan tarım kasabası ama bir taraftan da; çevreye duyarlı olanlar her zaman tepki göstermekte haklı. Bunun da altını çizerek söylüyorum. Birçok çevre riski içeren sanayi tesisleri, petro kimya tesisleri gibi diğer birçok kimyasal tesislerle donanmış bir alan. Mevcut yapıyı daha fazla kötüye götürmeden; benim buradaki temel fikrim ve amacım Belediye Başkanı olarak, örneğin orada polipropilen tesisi yapılıyor bu önemlidir. Altını çizerek söylüyorum; yatırıma karşı olmam mümkün değil. Dünya görüşü olarak, iş adamı kimliğimden dolayı, hayata bakış açımdan dolayı mümkün değil. Ancak ben kentimde yatırımları yaparken birinci derecede çevre duyarlılığını düşünürüm” ifadelerine yer verdi.
“Her noktada, diğer ilçelerle olan her türlü çalışmalarda iş birliğine hazırız”
Karaduvar için önemli çalışmalar yaptıklarını sözlerine ekleyen Seçer, bölgenin hak ettiği hizmeti alabilmesi için ilçe belediyesi ile her türlü işbirliğine hazır olduklarını ifade etti. Başkan Seçer, “Meclis üyesi arkadaşımız çok güzel bir şey söyledi keşke aynı hassasiyet polipropilen tesisi yapılırken de gösterilseydi. ‘Orada bir düzenleme yaparken Karaduvar halkına sorun’ dedi. Onlar hepimizden daha iyi bilir. Onun için vatandaşla konuşup, onayını alıp, vatandaşa rağmen bir şey yapmamanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. Bizim oradaki MESKİ tesisimiz koku yayıyordu. Şu anda oradaki havuzların üzerini kapatma işlemi süratle devam ediyor. Bitme noktasına da yaklaşıyoruz. Kokuyu önemli oranda yok ediyoruz. Bu önemliydi. İlk etapta lokantaların olduğu kısımda, sahile bakan kısım, orada bir dokunuş yaptık: kaldırım ve fidanlama çalışması yaptık. Akdeniz Belediyesi de bu çalışmalar içerisinde, kendi görev alanları içerisinde dokunuşlar yaptı. Biz her türlü işbirliğine hazırız. Bunu bir yarış haline dönüştürmemek lazım. Eğer ben Büyükşehir Belediyesi olarak ilçe belediyesi ile yarış haline girersem ya da ilçe belediyesi Büyükşehir ile yarış haline getirirse bu işin sonu yok. Buradan kimse karlı çıkmaz. Hepimiz yoruluruz. Vatandaş da arzu ettiğini bulamaz. Her noktada, diğer ilçelerle olan her türlü çalışmalarda iş birliğine hazırız” diye konuştu.
“Kent meydanı çalışmalarında esnafımızı mağdur etmeyeceğiz”
Meclis toplantısında, Akdeniz İlçesi, Mahmudiye Mahallesi ve Camişerif Mahallesi’ndeki 1. Etap Proje Alanı’nın belirlenmesi, diğer etapların daha sonra belirlenmesi ve tüm işlemlerin 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkındaki Kanun ve uygulama yönetmeliğinde yer alan hükümler gereğince yapılmasına ilişkin madde de görüşülerek kabul edildi. Başkan Seçer, yenileme çalışmaları sürecinde esnafın durumunun ne olacağı ile ilgili değerlendirmede bulunurken, “Biz orada Kırmızı Lacivert İş Hanı, Özel İdare İş Hanı gibi o binaların teknik olarak uygun olmadığına dair elimizde raporlar var. Değerlendirilmesiyle zaten yıkacağız. Yine orada Zafer Çarşısı var, orada önemli bir sorun yaşanıyor. Oranın da bu düzenleme alanına katılması lazım” dedi.
Esnafla ilgili alternatif bir çalışma yaptıklarını kaydeden Başkan Seçer, Akdeniz ilçesi sınırları içerisinde olan bazı bölgelerde yer tespitleri yapıldığını, geçici olarak oraya geçilebileceğini söyledi. Seçer, şöyle devam etti:
“Biz orayı kent meydanı olarak düzenlemek istiyoruz. Makul sayıda ticari bir alan olarak yapmayacağız. Kentin meydanı olsun ama ticari alanlar da olsun. O bölgeyi ziyaret edenler, o bölgeden alışveriş etsin. Farklı alanlarda iş yerlerini biz yine oradaki hak sahiplerine verelim. Dediğim gibi o çarşı esnafını da mağdur etmeyecek bir çalışma yapıyoruz. Diğer taraftan yine bu 1. Etap kapsamında olan Kasaplar Çarşısı var, Taş Han var, Büyük Hamam var, o bölgedeki birçok tarihi yapıları kapsıyor. Biz bunları zaten kamulaştıracağız. Satın alacağız. Daha önce de açıkladım. Yaklaşık 70 milyonun üzerinde bir bedele ihtiyacımız olacak. Bunu belki bölüşeceğiz, başka belediyelerimiz yapmak isteyecek. Kurumlarımız yapmak isteyecek. Sivil toplum örgütleri var. Restorasyon çalışmalarında Deniz Ticaret Odamız, Borsamız gibi bazı meslek odaları, sivil toplum örgütlerinin de elini taşın altına koyacağı bazı yapılarımız olacak. Yani orada yapacağımız çalışmalarla şu anda ekmeğini oradan kazanan esnaflarımızın mağdur edileceğini düşünmeyin, bilakis oranın yapısı iyileştikçe onların durumu daha da iyi olacak. Yıkılan yerlerde ortadan kalkan çarşılarda da dediğim gibi geçici olarak başka yerlere alıp daha sonra oraya yapacağımız yapılaşmalara hak sahibi olarak, öncelikli olarak onlara tahsis edebiliriz. Çalışmayı zaten yeni başlatıyoruz. Alanımız şu anda 1. Etap’ta belirlendi. Kısa süre içerisinde biz de acele ediyoruz. Yani uzun süredir konuşulan, her gelen yönetimin konuştuğu bir durum ama şu ana kadar bir netice almamış. Umut ediyorum bu dönemde hep beraber güzel neticeler alabiliriz.”
“Her gün yaklaşık 500 bin kişi toplu taşımadan yararlanıyor”
Başkan Seçer, vatandaşların öncelikli gördüğü sorunların başında toplu taşıma hizmetinin geldiğini vurguladı. Kentte toplam 6 bin 25 ticari plakalı araç olduğunu söyleyen Başkan Seçer, kentteki ticari plakalı araçlar ve toplu taşıma araçlarına dair birtakım veriler paylaşarak, “Mersin’de yaptığımız çalışmalarda, vatandaşın en öncelikli gördüğü sorunların başında öncelikle 4 merkez ilçe ve Tarsus’ta birinci derecede toplu taşıma geliyor. Trafik ve toplu taşıma birbirine bağlantılı. Bizim toplamda 81 halk otobüsümüz var. 1172 minibüs, 2 bin 453 servis aracımız, 1584 taksi plakası, 735 C plaka olmak üzere toplam 6 bin 25 ticari plakalı araç. 6 bin civarında da dönüşümlü çalışanlar, sürekli çalışanlar olmak üzere toplamda 6 bin şoför toplu taşımadan ekmek yiyor. Her gün de yaklaşık 500 bin vatandaş toplu taşıma hizmetlerinden yararlanıyor. Yani bir yerden bir yere giderken taksi ya da minibüs ya da halk otobüsü, belediye otobüsü bu tarz toplu taşıma araçlarından faydalanıyor. Önemli bir kısmı da özel araçlarıyla seyahat ediyor” dedi.
“Yolcu taşıma kartı sahibi şoförlerin her yıl bir testten geçmeleri gerekiyor”
Toplu taşıma aracı şoförlerinin eğitimi konusunda büyük hassasiyet gösterdiklerini de kaydeden Başkan Seçer, şöyle devam etti:
“Biz, şoförlerimizin eğitilmesinin çok önemli olduğu düşüncesinden yola çıkarak, pandemi öncesi Şoförler Odamız’da startını verdiğimiz Toplu Taşıma Aracı Kullanım Sertifikası’nı şoförlerimizin alması için bir eğitim programı başlattık. Yani bu eğitime girsinler şoförlerimiz. Orada bazı eğitimler alsınlar. Hatta bu eğitimin ücreti 600 liraydı. Burada da yüzde 50 indirime gittik şoför esnafımızın talebi üzerine. 300 lira bir bedel ödeyerek uzmanlarından şoförlerimiz, taksi şoförü, minibüs şoförü eğitim alıyorlar ve bunun sonucunda da toplu taşıma aracı kullanım sertifikası ediniyorlar. Bu sertifikayı edinemeyenler, araca çıkmayacak. Öfke kontrolünden vatandaşa davranışına kadar birçok günlük hayatımızda karşılaştığımız olumsuzlukları olumluya çevirecek eğitim almalarını biz istedik. Şu anda geçici bir süre akamete uğradı ama pandemiden sonra da bu devam edecek. Tabi en önemli konuların başında da biliyorsunuz tüm Türkiye’de artık bir simge haline gelen Özgecan Aslan evladımızın olayı var. Bir halk otobüsü sürücüsü tarafından katledilen bir çocuktu o ve uyuşturucu bağımlısı bir halk otobüsü şoförünün hunharca saldırısı sonucu hayatını kaybetti. Burada bu sertifika sonucu alacakları yolcu taşıma kartı sahibi şoförlerimizin her yıl bu konuda bir testten geçmeleri gerekiyor. AMATEM veya donanımlı hastaneden bize herhangi bir bağımlılığı olmadığının belgesini de getirmesi gerekiyor. Tepeden tırnağa medeni bir toplumda toplu taşıma aracını kullanacak bir şoför esnafının olması gereken standardı yakalamak için biz bu uygulamaları başlattık. Bizim için toplu taşıma önemli. Vatandaş için de birinci derecede önemli.”
Toplu taşımada 20 milyon lira tasarruf sağlandı
Göreve başladığı günden bu yana belediyeye ait toplu taşıma araçlarında öğrencilere 1 TL şeklinde uygulanan fiyat tarifesinin 2024 yılına kadar sürdürüleceğini hatırlatan Başkan Seçer, toplu taşımada aldıkları tedbirler kapsamında 20 milyon lira tasarruf sağladıklarını belirtti. Toplu taşımayı ticari bir faaliyet olarak görmediklerini kaydeden Başkan Seçer, “Biz şu anda 2019 rakamlarıyla yılda 80 milyon lira toplu taşıma araçlarından zarar ediyoruz. Bazı düzenlemelerle 2018 yılında 100 milyon lira olan yıllık kaybı 80 milyon liraya çektik. Herhangi bir fahiş fiyat artırımı ya da güzergahlarda otobüs çekmesiyle bu 20 milyon liralık tasarrufu yapmadık. Biz bazı konularda aldığımız önlemlerle maliyetlerimizi düşürdük. Önemli bir konu” dedi.
“Tarsus’ta daha konforlu bir ulaşımı bu modelle sağlayabileceğimizi düşünüyoruz”
Tarsus İlçesi’nden belediyeye ait 41 belediye otobüsünün kentin diğer kesimlerine çekilmesi ve söz konusu hatta kamu-özel işbirliğiyle Tarsus Merkez Toplu Taşıma Sistemi Optimizasyon Projesi’nin uygulanmasına ilişkin madde kabul edildi. Konuya dair açıklamalarda bulunan Başkan Seçer, şöyle devam etti:
“Şimdi sizlerin de desteğiyle mecliste bu komisyon raporu karara bağlanırsa ki orada olumlu olarak bağlanmış. Şu anda Tarsus’ta bizim 41 belediye otobüsümüz var. Bunu Tarsus hatlarımızdan çekeceğiz. Oraya ihaleye çıkacağız, kilometre başı bize en uygun teklifi veren bir işletmeye bu işi vereceğiz, otobüs kendisi alacak. Kendi şoförünü çalıştıracak. Ancak bizim fiyat politikalarımız neyse onu uygulayacak. İhale kaça sonuçlanmışsa sonuçlanmış. O bizim maliyet unsurumuz. Biz istediğimiz şekilde, istediğimiz toplumsal sınıflara uygulama yapabiliriz. Az önce söylediğim gibi, öğrencilere 1 TL diyebiliriz ya da diğer genel fiyatlarımızı istediğimiz seviyelere indirebiliriz, çıkartabiliriz. O onu bağlamıyor. Bizim fiyatlarımız ölçüsünde vatandaş bu hizmetlerden faydalanacak ama biz ona bir hizmet bedeli ödeyeceğiz. Yeni otobüs alınacak. Bir kere Tarsus’ta bu pilot çalışma yaptığımız yerde 64 halk otobüsü var. Bir de ayrıca bir kooperatifimiz var. Onların da minibüsleri var. Toplamda bize 107 otobüs ve o kooperatifin güzergahlarında çalışan minibüslerin yeterli olacağını düşünüyoruz. Belki onlar da, o kooperatif de diyecek ki; biz de bu ihaleye giriyoruz, biz de minibüslerimizi bırakacağız, sizlere otobüs hizmeti sunacağız, biz de kilometre başı fiyatımız bu diye ihaleye katılabilecekler. Tarsus’ta daha konforlu bir ulaşımı bu modelle sağlayabileceğimizi düşünüyoruz. 43 bin yolcu Tarsus’ta toplu taşıma araçlarıyla günlük olarak taşınıyor. Bunun içerisinde minibüs, halk otobüsü ve belediye otobüsleri var. Bu bizim için iyi bir gösterge olacak. İnşallah başarılı olursak ki daha önce bazı iller bu çalışmaları yapmışlar. Biz onları inceledik. Başarısız oldukları durumlar var. Onları da gözden geçirdik. Bizim için iyi bir kılavuz oldu.”
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2020 yılı Ağustos Ayı Olağan Toplantı Döneminin 2. Birleşimi, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında gerçekleştirildi.
“Kan kusuyorum kızılcık şerbeti içtim diyorum”
Meclis’in dilek ve temenniler bölümünde Müftü Deresi’nde kesilen ağaçlar gündeme geldi. Seçer, konu hakkında yaptığı açıklamada, kendisinin Büyükşehir Belediye Başkanı olarak işin dışında bırakıldığını kaydederek, şunları söyledi:
“Bu tip uygulamalarda vatandaşa bunu yalın bir dille anlatmak lazım. Vatandaşı işe dahil etmek lazım ki, toplumsal tepkiyi alalım. Belediye Başkanı olarak siyasi bir polemik olmasın diye, tartışma olmasın diye kan kusuyorum kızılcık şerbeti içtim diyorum. Kenti de kendimizi de yoruyoruz. Orada bu kadar önemli bir düzenleme yapılıyor. Yetkililer geliyor, orada yapılan çalışmalar anlatılıyor. Müftü Deresi ile ilgili bizim de tasarrufumuz oldu. Daha önceki yönetim DSİ ile protokol yapmış. Biz bu işlemi yapalım dediğimizde önce DSİ’den onay çıktı, daha sonra Millet Bahçesi’nin Ekim ayında açılacağı düşüncesiyle biz zaten bu işlemleri başlatmıştık ama ‘Biz bunu yapacağız’ dediler. Sorun yok, siz bunu böyle doğru görüyorsanız. DSİ yapıyor, belediye yapıyor, bir başka kurum yapıyor neticede Mersin’e bir hizmet yapılıyor. Ama keşke bu tip çalışmalarda bürokratlar o brifingleri verirken, ‘Bu kentin bir Büyükşehir Belediye Başkanı var’ deyip de o brifinglere bizlerin de çağrılması hem kentin birlik ve bütünlük açısından görüntüsüne iyi bir resim verir. Bu sözde, dilde kalmaz, hem de olası bir durumda ben de oradaki kurumu savunacak bir şey söyleyebilirim. Ama ben şimdi bir şey demeyeceğim. Çünkü ben işin dışındayım. Ben haklı ya da haksız o tartışmalara da girmeyeceğim. Benim de üzüldüğüm konu bu.”
“Kentte taş üstüne taş koyana biz teşekkür ederiz”
Marina Kavşağı ile ilgili alınan UKOME kararı hakkında konuşan Başkan Seçer, “Demokratik refleksi olan bir Belediye Başkanı normalde bunu kabul etmez. Ama ben bunu sindirdim, sindirmek zorundayım. UKOME kararı ile bir kavşağı kapatma kararı çıkacak, bana uygulaması düşecek, ben hukuku uygulayacağım ve bir müddet sonra bana haber verilmeden ‘de facto’ bir karar alınacak, UKOME’de uygulanacak ve bundan Belediye Başkanı haberdar edilmeyecek. Şimdi bu da ona benzer bir şey. Geçtiğimiz günlerde de bunu dile getirdim. Burada yapılan her türlü yatırıma Belediye Başkanı olarak bizim karşı çıkmamız mümkün değil. Kentte taş üstüne taş koyana biz teşekkür ederiz. Ağaç konusunu tabii ki bende basından takip ediyorum. Halkın burada ne olduğunu bilmesi lazım. Bu tip tepkilere bir tampon görevi görür. Bu da benim Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görüşümdür” ifadelerini kullandı.
“Siyaset yapalım, birbirimize yaralayıcı dil kullanmayalım”
Müftü Deresi’nde gerçekleştirilen ağaç kesimi konusunda tartışmaların yaşandığı Meclis’te meclis üyelerine seslenen Seçer, Meclis’te gerildikleri noktada, kavga etmeseler dahi Mersin halkının 5 katı gerildiğini söyledi. Seçer, “Siyaset yapıyoruz, yapmıyoruz mevzu değil. Siyaset yapalım, birbirimize yaralayıcı dil kullanmayalım. Siyaset olacak, bizim makamımız siyasi bir makam. Bir konu da toplumun doğru aydınlatılması, toplumun haberdar edilmesi. Aslında toplumun bu refleksinden mutlu olmamız lazım. Hangi birimiz ister yeşil katli olsun? Toplum duyarlı olsun ama bir yanlış anlamayı ortadan kaldıracak açıklamalar yapılsın. Ben de aynı sıkıntıları yaşıyorum. Bugün bir madde geçti. Bir cep otoparkı yaptık. Biz aydınlattık. Orada bir tane dahi ağaç kesmedik, olanları da abluka altına aldık. Bir yer betonlanacaksa bir tane yeşile zarar vermeden yaptık dedik. Toplumun yeşile karşı bir hassasiyeti var” diye konuştu.
“Mersin'de üzülen, dışlanan, horlanan, aç kalan bir insana ‘Mersinliyim’ dedirtemezsiniz”
Mersin’in her açıdan çok önemli bir kent olduğunu vurgulayan Başkan Seçer, şu ifadeleri kullandı:
“Ekonomik açıdan önemliyiz. Tarihsel birikimimiz, medeniyet birikimimiz, stratejimiz, coğrafya ve arsa değerimiz, her açıdan çok önemli bir kentiz. Ama en önemli meselelerden biri de Mersin küçük bir Türkiye. Burada hepimiz varız. Burada herkesi görmek mümkün. Zaten hepimiz Mersinliyiz. Bizim kent aidiyetimiz olsun. Nasıl olur? Birbirimize saygıyla, sevgiliyle, kenti kalkındırarak, kenti ihya ederek. O zaman herkes ‘Mersinliyim’ diyor. Mersin'de üzülen, dışlanan, horlanan, aç kalan bir insana ‘Mersinliyim’ dedirtemezsiniz. Bizim de çabamız bu yönde.”
Seçer, orman yangınları ile ilgili açıklama yaptı
Meclis üyesi Aysel Mavioğlu Öner, yeşil alanlarda oluşan yangınlar ve doğanın kirletilmemesi konusunda toplumsal farkındalık yaratmak adına Başkan Seçer’den bir duyuru yapmasını talep etti. Geçtiğimiz günlerde Mersin Valisi’nin başkanlığında Orman Yangınları ile Mücadele Komisyonu’nun toplandığını belirten Seçer, “Ben de iştirak ettim. Bütün kurumların görüşleri alınarak, orada bir dizi önlemler alındı. Tabii mevsimsel olarak orman yangınlarının en yoğun yaşandığı dönemler. Şu anda İzmir'de de büyük bir yangın olduğunu biliyorum. Ama yıl itibariyle de havalar geçtiğimiz yazlara göre daha serin geçti. Bölgemizde çok yoğun sıcaklar yaşanmadı. O toplantıda nispi olarak da geçtiğimiz yıllara göre orman yangınlarının az olduğu sunumu yapıldı. Belirli bölgelerimizde 13 ilçemizi de kapsayan bölgelerimizde vatandaşlarımızın piknik yapacağı alanlar tespit edilmiş. Her bölgenin mesire alanları tespit edilmiş, akşam 20.00’ye kadar orada vatandaşlarımız mangal yakabiliyor. Ama onun dışındaki alanlarda bu işlemler yasaklanıyor. Bu konuda zaten ilgili kurumlar gerekli duyuruları yapıyor. Biz de katkı sunarız. Tabii ki buna dikkat edeceğiz” dedi.
“Ben de Kaskımı Takıyorum” kampanyasına destek
Öte yandan, Meclis toplantısında Mersin İl Emniyet Müdürlüğü’nün “Ben de Kaskımı Takıyorum” kampanyasına kask desteği sağlanmasına ilişkin madde kabul edildi. Başkan Seçer, farkındalık yaratmak için kampanyaya katkı vermek istediklerini belirterek, “Türkiye’deki motosiklet kazalarında en çok ölümlü vakaların olduğu illerin başında geliyor Mersin. Böyle bir tablo var. Burada farkındalık yaratmak için biz de bu kampanyaya katkı verelim istiyoruz” dedi.
Diğer Haberler ( 10 sonuç )
10 -
20 -
30 -
40 -
60 -
80 -
100 -
200 -
300
- BAŞKAN ALİ BOLTAÇ'TAN 27 ARALIK KUTLAMA MESAJI
- TARSUSLULAR YILBAŞI PAZARINA AKIN ETTİ
- Tarsus Ticaret Borsası Yönetim Kurulu toplantısı
- BAŞKAN BOLTAÇ, BORSA MECLİSİNE KONUK OLDU
- TARSUS'TA YILBAŞI PAZARI BAŞLIYOR
- TARSUS BELEDİYESİ'NİN TİYATRO GÖSTERİMLERİ YOĞUN İLGİ GÖRÜYOR
- Genç Nida Kız Öğrenciler Kuranı Kerim'i Güzel Okuma Yarışması Yapıldı
- Tarsus'ta Ev Yangını
- Borsa Başkanı Teke''Süt inekleri mecburen kesiliyor''
- Başkan Seçer'in vefat eden kardeşi Uğurcan Seçer'in üçüncü gün mevlidi yapıldı